Sıhhat Bakanlığı zelzele bölgesinde salgın hastalıklara karşı tüm önlemlerini alıyor.
Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Recep Öztürk, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay’da salgın hastalıklara yönelik meydana getirilen saha çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunmuş oldu.
TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay’da halk sağlığı açısından sahada kapsamlı araştırmalarda bulunulduğunu belirterek, komisyonun tıp alanında değişik disiplinlerden gelen bilim adamlarından ve alt emek harcama gruplarından oluştuğunu kaydetti.
Detaylı analizler yapılmış oldu
Üç ilde kent merkezlerinin yanısıra köylerde de verilerin halk sağlığı hizmetlerinin yerinde incelendiğini belirten Prof. Dr. Akdoğan şu ifadeleri kullandı:
Bu minvalde çadır ve konteyner şehirler, hizmet veren hastanelerimiz ve kapasiteleri detaylı olarak çözümleme edilmiştir. Sahadan devamlı olarak toplanan sıhhat il koordinasyon verileri üstünden değerlendirmeler yapılmıştır.
Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, depremlerden sonrasında bölgedeki halk sağlığı hizmetlerinde anne-çocuk sağlığı, evlatların aşılanması benzer biçimde mevzularda herhangi bir aksama olmadığı ve rutin gittiğini söylemiş oldu.
“Rutin olarak bu hizmetler devam ediyor”
Tetanoz aşılarının devam ettiğini belirten Prof. Dr. İlhan şu şekilde konuştu:
Bilhassa gebelerin, evlatların, kronik hastaların takip edeni fazlaca mühim. Doğal olarak bu zelzele sonrası halk sağlığı hizmetlerinde bilhassa anne-çocuk sağlığıyla beraber hipertansiyon, şeker, kalp hastalıkları benzer biçimde kronik hastalığı olan vatandaşların sıhhat sorunlarını yerinde tespiti, tamamlanmamış ilaçlarının sağlanması mühim bileşenlerden birisi. Burada mühim olan tüm ilde bu kapsayıcı hizmetlerin verilmesi, şu demek oluyor ki bir tek merkezde yaşayan, konteyner yada çadır kentte olanlar değil, ilçeler ve beldelerde olanlar için de rutin olarak bu hizmetler devam ediyor.
“Sahada bir salgın ya da kümelenme durumu şu an için yoktur”
Prof. Dr. Öztürk, yaptıkları araştırma ve neticeleri hakkında şu şekilde konuştu:
Burada tüm altyapının, bu enfeksiyonların oluşmaması için ilgili konaklama yerlerinde tuvaletlerin güçlendirilmesi, sayıca artırılması, gezici çamaşırhanelerin yaygın şekilde kullanıma girmesi, banyo imkanlarının artırılması, bu enfeksiyonların şu anda denetim altında olmasının en mühim sebebi. Sahadan merkeze kuvvetli bir entegrasyon var, gerek ishaller, gerek solunum yolu enfeksiyonları en ileri düzeyde kurulmuş durumda. Solunum yolu paneli değimiz, tüm temel etkenleri çalışan sistemler mevcut. Sahadan bu şekilde şüpheli enfeksiyon, bulaşıcı hastalık bildirildiğinde şu anda buradaki laboratuvar imkanlarında bu etkenler hızla çalışılıp, sahaya yönelik tedbirler alınma durumunda. Eczanelerin bir çok işlemez durumda olduğundan lüzumlu ilaçların hepsinin temin edildiğini mahallinde gördük. Bu 3 ilde de sağlanıyor. Şu anda Türkiye’nin başka bir ilinde görülen enfeksiyonlar kadar burada da bulaşıcı hastalık görüyoruz şeklinde; ki bu doğaldır. O nedenle sahada sunulan kuvvetli koordinasyonla sağlanan hizmetler yardımıyla bir salgın ve kümelenme durumu olmadığını şu an için söyleyebiliriz. Bu şekilde bir riski de önlemek için fazlaca kuvvetli laboratuvar sistemi kurulmuş etken bir takip sisteminin çalıştığını gözlemledik.
