Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nda düzenlenen Ulusal Müdafa Üniversitesi (MSÜ) Deniz ve Hava Harp Okulu Mezuniyet belgesi Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde konuştu. Ankara’da dün Kara Harp Okulu’nun mezuniyet belgesi ve sancak devir töreninde askeri öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, bugün de Deniz ve Hava Harp okullarının öğrencilerinin mezuniyet mutluluğuna şahitlik etmek suretiyle bir arada olduklarını söylemiş oldu.
Deniz Harp Okulu’ndan mezun olan 269 Türk ve 6 konuk talebe ile Hava Harp Okulu’ndan mezun olan 273 Türk ve 13 konuk öğrenciyi kutlama eden Erdoğan, bu evlatları yetiştirerek ordunun saflarına katılmalarını elde eden ailelerine de şahsı ve milleti adına teşekkürlerini sundu.
Erdoğan, Ulusal Müdafa Üniversitesinin faaliyete başladığı günden itibaren hem 15 Temmuz’un yol açmış olduğu zafiyetleri yok etme hem de eğitim öğretim standardını günün gereksinimlerine gore yükseltme bakımından oldukca mühim başarılara imza attığını belirterek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Denizcilerimiz Barbaros’un izinde, Akdeniz’de, Ege’de, Karadeniz’de ve kendilerine vazife verilen her yerde ülkemizin çıkarlarını korumakta, milletin emanetini en yüksekte tutmaktadır. Aynı şekilde 15 Temmuz ihanetinden en büyük yarayı alan Hava Kuvvetlerimiz de kısa sürede kendini toparlayarak gökyüzündeki hakimiyetimizi pekiştirdiler. Ulusal Müdafa Üniversitemiz bugüne dek 111 F-16 pilotu yetiştirdi. Halihazırda 100’den fazla mezunumuz da pilotluk eğitimlerini tamamlamak üzeredir. Birilerinin sırf ordumuzun insan gücü temin ve eğitim kapasitesine darbe vurmak için çıkardığı fitnelerin iyi mi boş bulunduğunun ispatı işte burada, karşımızdaki manzaradır.”
‘NİTELİKLİ ASKERİ PERSONEL YETİŞTİRİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harp okullarının eğitim sürelerini 4 yıldan 5 yıla çıkartarak, eğitim kapsamını genişleterek ve standardını artırarak, Türkiye’nin hedeflerine uygun nitelikli askeri personel yetiştirdiklerinin altını çizdi.
Dünyanın ve Türkiye’nin yaşamış olduğu gelişmelerin arkasında kalan değil, önünde giden bir eğitim sistemiyle kendileriyle beraber arkadaşlarının da gereksinimlerini karşıladıklarını özetleyen Erdoğan, şu şekilde devam etti:
“Bizim devlet geleneğimizde ordu, milletin değerleriyle teçhiz edilmiş, devletin temel taşı ve ülkenin bekasının teminatı olan bir kurumdur. Ne vakit ki ordumuz bu vasıflarından uzaklaştırılmışsa işte o zaman bizim için alarm zilleri çalmaya adım atmıştır. Osmanlı’nın kara sınıfını oluşturan Yeniçeriler, Bektaşi Ocağı’nda yetişiyor ve yoğruluyordu. Tarihte olduğu şeklinde bugün de karacılarımız her gazaya besmele, hamdele eşliğinde çıkmakta, ‘Hay Allah’ nidalarıyla düşmanın üstüne yıldırım şeklinde inmektedir. Bin yılı aşkın süredir ila-yı kelimetullah uğrunda kanlarıyla toprağı sulayan, gül bahçesine girer şeklinde şehadete yürüyen bir orduya başka türlüsü esasen yakışmazdı. Denizcilerimiz de Akdeniz’i bir Türk gölü haline getiren namlı reislerimizin izinde, gemilerimizdeki bayrağın üstünde yer edinen Kur’an-ı Kerim’in gölgesinde her işlerine ‘Bismillah’ diyerek süregelen cengaverlerdir. Havacılarımız da dünyayı kuş bakışı görmeye olanak veren işleri yardımıyla Rabb’imizin verdiği nimetlere ve güzelliklere en oldukca hamdeden derslik olsa gerektir. Maalesef bir dönem, ordumuzu enerjisini almış olduğu bu kadim köklerinden koparma gayretleri had safhaya çıkmıştı. Kışla camilerinin kapatılması ve asker ailelerine sergilenen ayrımcılık başta olmak suretiyle bu üzüntü verici gidiş hamdolsun eski Türkiye’nin ruhumuzu yaralayan lekelerinden biri olarak tamamen geçmişte kalmıştır.”
Törendeki konuşmasında, Deniz Harp Okulu’nun Heybeliada’daki ilk yerleşkesinde bulunan caminin Tuzla’daki yeni yerine geçtikten sonrasında dikkatsizlik edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Müdafa Üniversitesinin bu eksiği giderdiğini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle bugün bununla birlikte Deniz Harp Okulu camisinin açılışını yaptıklarını, harp okullarında inşaatına başlanan öteki camilerin de en kısa sürede tamamlanacağını vurgulayarak, şu şekilde konuştu:
“Mehmet Akif Ersoy’un ifade etmiş olduğu şeklinde ‘Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, sonsuz yurdumun üstünde benim inlemeli.’ Biz bu şekilde yürüdük. Savaşlara bu şekilde yürüdük. Bu şekilde yürüdük ve zaferle hep el ele olduk. Heybeliada’daki zamanı Bahriye Mektebi Camisi’ni de tekrardan ayağa kaldırıyoruz. Ne diyor Akif? ‘İmandır o cevher ki tanrısal ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.’ Evet bizim askerimiz İstiklal Marşımızda en güzel şekliyle anlatılan inanç dolu yüreğiyle tüm zaferlerini kazanmış, vatan topraklarına göz dikenlerin başına balyoz şeklinde inmiştir.”
‘TÜM ASKERLERİMİZE ‘GAZANIZ MÜBAREK OLSUN’ DİYORUM’
Erdoğan, bugün mezun olan teğmenlerin de katılımıyla safları daha güçlenecek kahraman ordudan yakında yeni başarıların ve zaferlerin müjdelerini alacaklarını dile getirerek, “Şimdiden karası, denizi, havasıyla tüm kuvvetlerimize, tüm ordumuza, tüm askerlerimize ‘Gazanız kutsal olsun.’ diyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın peşinden vatan toprakları dört bir taraftan paylaşılmaya başlandığında milletimiz topyekun kıyama kalkmıştır. Mustafa Kemal’in Samsun’da başlayıp, Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla bir üst aşamaya geçen gayretleri, Ulusal Savaşım ruhunun tüm Anadolu’ya yayılmasını elde etmiştir. Büyük fedakarlıklar ve zorluklarla kurduğumuz yeni ordumuz, 26 Ağustos’ta Kocatepe’de başladığı hücumunu 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Başkomutan Meydan Muharebesi ile kati bir zafere dönüştürmüştür. Pazartesi günü Kütahya ve Afyon’a giderek, bu büyük zaferin sevincini on binlerce vatandaşımızla beraber paylaştık.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ulusal bayram olan 30 Ağustos’u da Ankara’da şanına layık bir halde, ulusal savaşım kahramanlarının aile fertleriyle dün gece beraber kutladıklarını hatırlatarak, şunları söylemiş oldu:
“Bu vesileyle İstiklal Harbimizin Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk başta olmak suretiyle Ulusal Savaşım’nin tüm gazilerini ve şehitlerini rahmet ve saygıyla yad ediyorum. Malazgirt’te 1000 yıl ilkin Anadolu’nun kapılarını sonsuz vatan olarak bizlere açan Sultan Alparslan’dan bugüne milletimizin bekası yolunda ter döken, canını feda eden kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Dün de ülkemize ve milletimize karşı husumetini, ipini elinde tuttuğu kuklaları vasıtasıyla sergileyenler vardı. Bugün de aynı yöntemi izleyenler mevcut. Ülkemizin ortalama 40 yılına mal olan terör saldırılarında bir tek milletimizin değerlerine ve varlığına düşman teröristlerle değil, onları üzerimize salanlarla da savaşım ettik. Ege’de her fırsatta tacizleri ve terbiyesizlikleriyle huzursuzluk çıkartanların bir tek maşa bulunduğunu, aslolan mücadeleyi onların gerisindekilerle verdiğini biliyoruz. Doğu Akdeniz’de ülkemizin çıkarlarını baltalamak için kopartılan gürültülerin gerisindeki karın ağrılarının oldukça iyi farkındayız. Neredeyse 60 senedir kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nin bizimle ne demokratik ne ekonomik standartları karşılaştırma edilemeyecek ülkeleri üye yaparken Türkiye’yi dışarıda bırakmasının sebebini de oldukca iyi biliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye yönelik tehditlerin zirveye çıkmış olduğu bir dönemde gereksinim duyulan desteği vermeyen NATO’nun oldukca daha hafifçe gerekçelerle nerelere güç aktardığını gördüklerini belirtti.
DEAŞ bahanesiyle bölge ateş ve kana bulanırken bu örgütle gerçek ve en etkin mücadeleyi yürüten Türkiye’ye gözlerini ve kulaklarını tıkayanların riyakarlığının en yakın şahidi olduklarını vurgulayan Erdoğan, ”Dünyanın dört bir yanında ve bilhassa de sınırlarımız dibinde teröristlere yağdırılan silahları bizlere parasıyla satmayanların niyetlerinden asla şüphesiz haberdarız. Bir çağ ilkin Osmanlı’yı adeta lime lime edenlerin yıkıcı güçlerini, ulusal mücadelemizi yürütür ve Cumhuriyetimizi kurarken diplomasinin inceliklerini kullanarak kendimizden uzak tutmuştuk. Bugün de geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız altyapının üstünde 2023 hedeflerimizi gerçekleştiriyor ve 2053 vizyonumuzu oluşturuyorken aynı sabrı sergiliyoruz.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal milletle beraber Ulusal Savaşım’yi yürütürken kimi çevrelerin manda, kimi çevrelerin direkt bir bölgelere bağlanma teklifiyle ortada dolaştığını vurgulayarak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ülkemizin, tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımını gerçekleştirip siyasal, ekonomik, askeri, teknolojik her alanda dünyada ilk sıralara çıkma mücadelesi yürüttüğü şu dönemde de benzer heveslerle ortada dolananlar bulunduğunu görüyoruz. Ulusal Savaşım’yi iyi mi kendi ülkelerine ve milletlerine güvenleri olmayan bu manda sevdalılarına karşın kazandıysak, bugün de aynı zihniyettekilere karşın Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracağız. Artık biz siyasal ve toplumsal fay hatları üstünden kurgulanan senaryolarla istikameti çizilebilen bir ülke değiliz. Göreve geldiğimizde bizim yerli silahlanmamız yüzde 20 idi. Şimdi yüzde 80 ve artık bu silahlarımızı, mühimmatımızı, her şeyimizi kendimiz yapar hale geldik. Artık denizlerimizde korvetlerimizle, fırkateynlerimizle dolaşıyoruz. Bunlar bizim kendi ürünlerimiz fakat birileri de hala bir yerlerden bir şeyler bekliyor. Biz artık İHA’larımızla varız, SİHA’larımızla varız, Akıncı’larımızla varız, şimdi Gökbey’lerimizle varız ve tüm bu silahlarımızla dünyada bizlere düşman olanların korkulu belasıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık ekonomisi minik oyunlarla prangaya alınıp kolayca sömürülen bir ülke olunmadığını aktararak, “Artık biz dünyadaki hiçbir ülkeye haiz olduğu imkanlar sebebiyle hayranlıkla bakan bir ülke de değiliz. Onlar geçti, onlar tarih oldu. Bu sebeple artık Türkiye, gerçekleştirdiği atılımlar yardımıyla siyasal ve ekonomik olarak özgürleşmiş, kendi menfaatlerini savunabilecek seviyeye gelmiş, kendi hedeflerine kararlılıkla yürüyen bir ülkedir. Elbet hala çözmemiz ihtiyaç duyulan sorunlarımız var fakat hamdolsun bunların da üstesinden gelecek güce, azme, dirayete sahibiz.” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’Yİ HEP BİRLİKTE YÜKSELTECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in 100. yılını simgesel bir dönüm noktası olmaktan çıkartıp, zamanı bir sıçrama zemini haline dönüştürerek, büyük ve kuvvetli Türkiye’yi hep beraber yükselteceklerini söylemiş oldu.
Milletlerin, geçmişlerinden aldıkları güçle geleceklerini inşa ettiğine vurgu icra eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet geleneğinin, ordusunun tarihini binlerce yılla ifade eden Türk milleti, dünyanın en varlıklı uygarlık birikimlerinden birine haizdir. Son asırlarda çeşitli sebeplerle bu potansiyeli yeteri kadar kuvvetli şekilde kullanamamamız, gelecekte de bu şekilde devam edeceği anlamına gelmez.” dedi.
Küresel gelişmelerin, Türkiye’nin önüne milletlerin sadece asırda bir yakalayabileceği kıymette altın bir fırsatı getirdiğini belirten Erdoğan, bu zamanı fırsatın değerlendirilebilmesinin yolunun oldukca çalışmaya daha da önemlisi birliğe, beraberliğe, kardeşliğe sıkı sıkıya haiz çıkmaya bağlı bulunduğunu, onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediklerini altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz içinde fitne çıkarmaya, birliğimize zarar vermeye, beraberliğimizi bozmaya, kardeşliğimize halel getirmeye çalışanların aslolan niyeti ülkemizin 2023 hedefleridir, 2053 vizyonudur. İnşallah bu oyunlara gelmeyecek, bu tuzaklara düşmeyecek, maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.
Mezuniyet sevinçlerini paylaştıkları Deniz ve Hava Harp okulları öğrencilerini, ailelerini, üniversitenin yönetimini ve hocalarını kutlama eden Erdoğan, “Teğmenlerimize, önlerindeki uzun vazife sürelerinde başarılar temenni ediyorum. Dost ülkelere gidecek teğmenlerimizden oralardaki kardeşlerimize selamlarımızı iletmelerini istiyoruz.” dedi.
TÖRENDEN NOTLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz ve Hava Harp Okulu Komutanlıkları Mezuniyet belgesi Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni için geldiği Deniz Harp Okulu’nda, Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, Ulusal Müdafa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Erhan Aydın tarafınca karşılandı.
Harbiyelilerden oluşan merasim mangasını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ondan sonra onur defterini imzaladı. Erdoğan, salona gelişinde mezun harbiyelileri “Denizci ve havacı teğmenler merhaba.” diyerek selamladı.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri ve Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir de katıldı.
Merasim salonunda ek olarak Bakan Akar’ın davetlisi olarak Türkiye’de bulunan Azerbaycan Müdafa Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kazakistan Müdafa Bakan Yardımcısı Tümgeneral Sultan Kemaleddinov, Kırgızistan Müdafa Bakan Yardımcısı Tuğgeneral Akylbek İbraev ve Özbekistan Müdafa Bakan Yardımcısı Albay Hamdan Karşıyev de yer aldı.
Törende, Ulusal Müdafa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Afyoncu ile Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Aydın birer konuşma yapmış oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının peşinden okullarını birincilikle bitiren öğrencilere mezuniyet belgelerini verdi.
Törende 19’u yabancı olmak suretiyle 274’ü Deniz Harp Okulu’ndan, 286’sı da Hava Harp Okulu’ndan toplam 560 talebe mezuniyet luğu yaşadı. (AA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2022/09/15292705-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}