İspanyol hükümeti tarafınca Müslümanlardan miras kalan İspanyol düğümünün “Somut Olmayan Kültürel Miras Sıralaması”ne alınması için UNESCO’ya başvuruldu.
![İspanya'da Müslümanlardan öğrenilen halı dokuma sanatı yaşatılıyor](https://icdn.ensonhaber.com/crop/250x141-85/resimler/diger//kok/2022/10/21/IMG20221021020041.jpg)
İberya Yarımadası’nda Endülüs İslam döneminde (711-1492) Müslümanlardan öğrendiği halı dokuma tekniğini “İspanyol düğümü” adıyla günümüze taşıyan İspanya, bu tekniğin “Somut Olmayan Kültürel Miras Sıralaması”ne alınması için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütüne (UNESCO) başvurdu.
İspanya’nın başkenti Madrid’de 1721’de devrin Kralı 5. Felipe’nin talimatıyla kurulan Kraliyet Halı Dokuma Fabrikası, bir dönem bu topraklarda egemenlik kuran Müslümanlardan miras kalan İspanyol düğümü tekniğinin hayatta kalmasını elde eden tek halı üretim merkezi olarak öne çıkıyor.
Halı dokumada en malum ve en oldukça uygulanan Türk düğümü tekniğinden, eğimli çizimlerde kullanılamaması ve her iki tarafının bakışımlı olmasıyla farklılaşan İspanyol düğümü, bir tek keten, ipek ve ince yün iplikte kullanılıyor.
Zikzak desenli olan İspanyol düğümü tekniğinde her metrekareye 72 bin 500’den fazla iplik düğümü yapılırken, süre ve maliyet açısından Türk düğümüne gore tamamlanması ortalama iki kat daha uzun ve masraflı oluyor.
“İspanyol düğümü teknikli halı dokuma Mısır’da başlayıp Endülüs İslam döneminde İberya Yarımadası’na geliyor”
Halı ve kilim dokumacılığında Türk düğümü ile İspanyol düğümü tekniklerini kullanan nadir yerlerden önde gelen Madrid’deki Kraliyet Halı Dokuma Fabrikası’nın Genel Direktörü Alejandro Klecker de Elizade, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, “İspanyol düğümünün 2 bin 300 yıldan fazla bir zamanı var. Sadece Endülüs İslam döneminde Mısır’dan İberya Yarımadası’na getiriliyor. O dönemde oldukça sayıda Müslüman aile bu geleneği devam ettirdiğinden bu bölgede kalıyor ve sonrasında İspanyol düğümü olarak adlandırılmaya başlıyor.” dedi.
Öncelikli pazar Orta Doğu ülkeleri
İberya Yarımadası’nda 1492’de Müslümanların egemenliğinin son bulması ve Katolik kralların bölgede İslam ile ilgili kültürel geçmişi tamamen silmeye çalışmasından dolayı uzun bir süre yok denebilecek kadar azca kullanılan İspanyol düğümünün 20. yüzyılda başlatılan bazı girişimlerle tekrardan ayakta tutulmaya çalışıldığını özetleyen Klecker de Elizade, sözlerine şu şekilde devam etti:
“İspanya’da 15. ve 16. yüzyıllarda halı üretimi oldukça çok olsa da bunlar hep Türk düğümüyle yapılmış oldu. İspanyol düğümü oldukça karışık ve daha pahalı. 17. yüzyılda neredeyse ortadan kaybolma tehlikesi olan bir teknikti. 20. yüzyılda bilhassa güneyde Cadiz şeklinde 2-3 İspanyol şehrinde bazı dokuma atölyeleri kuruldu fakat oldukça fazla talep olmadığı için de halı üretiminde pek başarı göstermiş olunmadı.”
İspanyol düğümüyle meydana getirilen halıların hususi ve pahalı olmasından ticari satışının oldukça kısıtlı bulunduğunu belirten Klecker de Elizade, şu andaki en büyük avantajlarının Orta Doğu pazarı bulunduğunu altını çizdi.
AA’nın haberine gore, bununla birlikte müze olarak da kullanılan Yapınak’nın Direktörü, “Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan öncelikli müşterilerimiz. Bu ülkeler, kendilerini bununla birlikte İspanyol-Müslüman olan bu mirasın bir parçası olarak görüyorlar. Bununla birlikte Kolombiya, Venezuela ve Meksikalı varlıklı aileler de bizlerden halı almaya başladı. Sadece fabrikamızda 12-14 dokumacı var. En üst randımanda çalışsak bile yılda en fazla 20 halı üretebiliriz.” şeklinde konuştu.
“İspanya’daki saraylar, Meclis, Senato binaları Türk halılarıyla dolu”
Türk düğümü ve Türk halılarının dünyaca tanındığını, kendilerinin de İspanyol ve Türk düğümleri tekniklerini beraber kullandıklarını özetleyen Klecker de Elizade, “Hepimiz Türk halılarını tanıyor zira İspanya’daki saraylar, Meclis, Senato, İspanya Merkez Bankası binaları ya da asil İspanyol ailelerin evlerinin birçoğu Türk halılarıyla dekore edilmiş durumda. Bizim de yaptığımız her 30 halıdan bir tek biri İspanyol düğümlü oluyor.” ifadelerini kullandı.
Klecker de Elizade, Kraliyet Halı Dokuma Fabrikası olarak birkaç yıl ilkin Türkiye’nin Madrid Büyükelçiliği vesilesiyle Türk ve İspanyol halı dokuma sanatçıları içinde restorasyon teknikleri, çizim şeklinde mevzularda iş birliğine yönelik bazı girişimlerin bulunduğunu sadece bu tarz şeyleri hemen hemen hayata geçiremediklerini kaydetti.
Türk ve İspanyol halı sanatındaki zamanı değişikliklerin araştırılmasının oldukça kıymetli olacağını dile getiren İspanyol Direktör, “Hem Türk hem de İspanyol olarak halı dokuma sanatı dönemlerini tekrardan keşfetmek ve ortak noktaları bulmak mühim olacaktır.” dedi.
“Halı dokuma kültüründe İspanya, Türkiye’nin Osmanlı tarihindeki Orta Doğu dünyasının mirasçısıdır.” diyen Klecker de Elizade, İspanya’nın oldukça sevmiş olarak kullandığı turkuaz mavisi rengini Osmanlılardan aldığını, ipek ve yünün ise tamamen İspanyol-Müslüman köklerine dayandığını söylemiş oldu.
“Dünyada bizim yaptığımız işi icra eden oldukça azca yer var”
İspanya’da Bakanlar Kurulunun İspanyol düğümünün UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Sıralaması’ne alınması için müracaat yapılması sonucu aldığını hatırlatan Klecker de Elizade, el işiyle ilgili dünyanın değişik yerlerinden UNESCO’ya oldukça fazla talep gittiğini sadece İspanyol düğümünün zamanı ve kültürel hususi durumunun anlaşılarak bu listeye gireceğini umduğunu belirtti.
Çizim sevdasıyla bu fabrikaya giren ve 49 senedir halı dokumacılığı icra eden Jose İgnacio Garcia da “Dünyada bizim yaptığımız işi icra eden oldukça azca yer var. Avrupa’da bizim şeklinde bir yapınak yok. Birçok el sanatında olduğu şeklinde eğer bu teknik de korunmazsa gelecekte ortadan kaybolma riskiyle karşı karşıya kalır. Korunması için İspanyol düğümü olarak kültürel miras listesine girmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.