Hormonlar arasındaki dengeye odaklanan hormonal sıfırlama rejimi ile bir tek 4 haftada forma girebilirsiniz. İşte kilo verdiren ve detoks tesiri olan hormonal sıfırlama rejimi hakkında her şey…
![Daha az kilo, daha fazla enerji: Hormonal sıfırlama diyeti nedir?](https://icdn.ensonhaber.com/crop/250x141-85/resimler/diger//kok/2022/09/08/daha-az-kilo-daha-fazla-enerji-hormonal-sifirlama-diyeti-nedir_5936.jpg)
Hormonlar, yaşam süresince genel olarak kiloyu, uykuyu, cildin görünümünü, tırnakları ve saçı, kalp sağlığını, ruh halini ve hafızayı etkisinde bırakır. Kilo vermek istiyorsanız hormonlar işinize yarayabilir.
Yemeye başladığınız andan itibaren hormonlar size birlikte rol alır. Vücutta ne kadar yağ bulunduğunu söyleyerek ve iştah seviyelerini denetim ederek sindirimi uyaran ve beyne haber veren hormonlardır.
Hormonlar, vücudun organları ile gece gündüz temas halinde olan bir habercidir. Hormonal sıhhat yeterince iyi ise organizma, gıda maddelerinin emilimi de dahil olmak suretiyle işlevlerini yerine daha iyi getirir. Öte taraftan, hormonal denge bozulduğunda vücutta çeşitli problemler adım atar.
Hormonal sıfırlama rejimi, kaybedilen hormonal dengeyi tekrardan kazandırır. Kontrolden çıkmış bir bel çevresi, sabahları göz altı torbaları ve devamlı bitkinlik benzer biçimde emareler hormonal dengenin bozulduğunu gösterir. Ve bu dengesizlik daha çok acıkmanıza ve metabolizmanızın yavaşlamasına niçin olur. Bilhassa 5 hormon muntazam çalışmazlarsa kilo aldırır.
Kilo alımına yol açan 5 hormon
İyi çalışmadıklarında kilo aldıran hormonların en iyi bilineni kan şekerini denetim etmekten görevli olan insülindir. İnsülin seviyesi yükseldiğinde karbonhidrat isteği artar.
Ötekiler ise bilhassa geceleri yüksek kalorili yiyecekler yeme isteğine yol açan açlık hormonu ghrelin, gıda miktarının kafi olup olmadığına karar vermesi için beyne ne kadar vücut yağı bulunduğunu bildirerek iştahı düzenleyen leptin, iyi düzeyde olduğunda açlığı azaltan ve daha çok kalori yakan adiponektin ve son olarak tehlikede olduğunda derhal tepki vermek gerektiği mevzusunda vücudu uyaran bu hormon olan kortizol.
Kortizol seviyeleri stres altında yükselir ve bu devamlı olursa kilo ile bağlantısı olduğundan bilhassa göbek bölgesindeki yağlanma artar.
Hormonal sıfırlama rejimi iyi mi yapılır?
Hormonal sıfırlama rejimi, 3 günlük aralıklı oruçla adım atar. Aralıklı oruç, son yıllarda oldukça popüler hale geldi ve kısa süreli de olsa (haftada bigün yada günde bir öğün) yemekten vazgeçiren bir formüldür.
Bu aralıklı oruç döneminde karbonhidratlardan, doymuş yağlardan ve proteinlerden kaçınarak başlayabilirsiniz. Üçüncü günden sonrasında vücut uyum sağlar, sadece doğru koşulları yaratarak detoks desteklenmelidir. Stres azaltılmalı, ek olarak mide salgısını uyaran ve çeşitli sorunlara niçin olabilen kahve de rejimden çıkarılmalıdır.
Arkasından, karmaşa karbonhidratların yendiği (glütensiz, diyetin son haftasında haftada iki kez tekrardan eklenecektir), bitkisel proteinlerin (baklagiller) ve sütün alındığı 4 günlük evre adım atar. Glütensiz ürünlerin tercih edilmesinin sebebi, bunların daha sindirilebilir olmaları ve bağırsak mukozası için daha azca mesele yaratmalarıdır, bu da iltihaplanmayı önler.
Üçüncü aşamada hayvansal kaynaklı proteinler balıklardan alınmaya adım atar. Bir sonraki aşamada esas olarak proteine dayalı, karbonhidratların büyük seviyede azca olduğu bir rejim izlenir. Vücudu bir tür ketoza doğru iter ve böylece vücudun yağlara saldırmaya devam etmesine izin verir. Hormonal sıfırlama rejimi genel olarak budur ve daha çok kilo vermek istiyorsanız, baştan başlayabilirsiniz.
Bu hormonal diyetin genel olarak şemasıdır, peki hormonlarla ilişkisi nedir? Bu diyetin sırrı, hormonal dengeyi korumak için bir tek hangi yiyecekleri yiyeceğinizi seçmek değil, ne vakit yiyeceğinizi de seçmektir.
Sabah kahvaltısı tercihen meyvelerden elde edilmiş karbonhidratları ve glütensiz kepekli tahılları içermelidir şundan dolayı böylece kan şekeri yükselir ve vücudu etken ve doyum eden mutluluk hormonu serotonin salgılanır.
Sabah 11 civarında testosteron, kortizol ve Dhea (kemik yoğunluğunu korumaya destek olan hormon) eğrisi düşmeye adım atar ve öğle yemeği için bir şeyler alarak kendinizi neşelendirmeniz gerekir. 14:00’dan itibaren hormon üretimi artar, bu yüzden rahat yağlardan ve şekerlerden kaçınmak daha iyidir. Bundan dolayı, mesela öğlen vakitlerinde yazları oldukça popüler olan dondurma yeme fikri tam olarak en iyi seçim değildir. Sebzeleri ve proteinleri ve karmaşa karbonhidratları orta düzeyde tüketmek daha iyidir. Esmer pirinç, bakliyatlı bir makarna ve karabuğday benzer biçimde ürünlerden oluşan bir öğün tüketilebilir. Karbonhidrat tamamen çıkarılmamalı, doğru oranda alınmalıdır. Kahvaltı ve öğle yemeği için daima karbonhidrat iyidir. Akşam ise karbonhidrat azaltılmalıdır, insülin seviyesi yükselmez, kan şekeri denetim altında kalır ve kortizol salgısı da otomatikman sınırlandırılarak glukagon ve GH (gelişme hormonu) hormonlarının gece aktive olması ve yağ yakıcı görevi görmesi sağlanır.
Yemeklerde E vitamini açısından varlıklı olduğundan cilt üstünde de pozitif yönde tesiri olan sızma zeytinyağı tercih edilmelidir. Ek olarak, yağ hücrelerinin metabolizmasını aktive etmeye destek olan elma sirkesi, matcha çayı ve somon balığı tüketilmelidir. Chia tohumları ve kinoa artık rejiminizin bir parçası haline gelmelidir.
Tüm sebze ve meyveleri kafi oranda tüketmeyi ihmal etmeyin. Bazı meyvelerin hormonal denge için ötekilerden daha yararlı bir tesiri vardır.
Karpuz, muz ve kavun içerdikleri fruktoz yardımıyla enerji verir, hormon üretimini ve hücre yenilenmesini destek sunar. Yararlı hormonal tesiri için her gün avokado yenilmelidir. Cilt yaşlanmasını yavaşlatır, irin önleyici tesirleri vardır, kronik bitkinlik ve uykusuzlukla savaşır.
Kiraz ve çilek endokrin sistemin kuvvetli uyarıcılarıdır ve karaciğeri temizlerler. Narın hormonal metabolizma üstünde çok büyük yararları vardır ve bilhassa hanımefendiler için kuvvetli bir yaşlanma karşıtı ilaçtır. Hormon sistemini tekrardan dengelemek için minimum bir ay süresince her gün bir bardak nar suyu içilmesi önerilir.
Papaya ve kırmızı üzüm zayıflamaya destek olan ve hormon üretimini en oldukça etkileyen meyvelerdendir.