Hemen hemen anne karnındayken akciğerleri gelişimini
tamamlayamayan Cezayirli Amir Aubabas bebek, nefes almakta güçlük çekmeye
başlayınca hastanenin yolunu tuttu.
Kendi ülkesinde sol akciğerinin tamamını kaplayan lenfanjiom
(lenf sisteminden kaynaklı büyük bir tümör) teşhisi konulmuş olan Amir, birçok
doktora görünse de tümörün kalbin yanında ve büyük damarlara yakın olduğu öne sürülen sebebi
ile cerrahlar tarafınca operasyona alınamadı.
Ailenin tabip arayışı Türkiye’de son buldu.
Hususi bir hastanede Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat
Çakar’a ulaşan aile İstanbul’a geldi.
Meydana getirilen tetkikler sonucu Amir bebek, Op. Dr. Murat Çakar ve
Çocuk Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Melih Akın tarafınca operasyona alındı.
2 ameliyat, 20 gün yoğun bakım
Amir bebek, 6 saat sonrasında boynundaki, sol akciğerindeki ve
göğüs kafesindeki kitleden kurtulmuş olduğu ameliyattan sonrasında da şilotoraks (lenfatik
damarların hasarlanması sonucu oluşan sütümsü sıvı) denilen bir durumla
karşılaştı.
7 aylık Amir bebek ikinci kez ameliyata alındı.
Bu kez de 4 saat devam eden operasyonun arkasından sağlığına
kavuşan Amir, 20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonrasında taburcu edildi.
“Onların söylediklerini dinleyip hiçbir şey yapmadık”
Baba Sofiane Aubabas, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizdeki doktorlar Amir’in akciğerinde bir kist saptadı,
hem akciğerinde hem boğazında bir kist bulunduğunu söylediler. Bazı doktorlar
çocuğumun akciğerindeki kistin düzgüsel bulunduğunu ve bu kist ile düzgüsel bir yaşam
sürdürebileceğini söylemiş oldu. Onların söylediklerini dinleyip hiçbir şey yapmadık.
Bu bizim yaptığımız en büyük hataydı. Zira birkaç ay sonrasında kist daha da büyüdü
ve kalbine baskı hayata geçirmeye başladı. Başka hastanelere yeniden başvurduğumuzda
oradaki doktorlar da şimdilik müdahale edilmesine gerek olmadığını söylemiş oldu.
Bazıları ise bu şekilde bir vakayı ilk kez gördüklerini söylemiş oldu.
“Sıhhat kurumu bizlere Türkiye’de bu mevzuda başarıya ulaşmış cerrahlar
bulunduğunu söylemiş oldu”
Son olarak görüştüğümüz cerrah çocuğun ameliyatı
kaldıramayacağını düşündü. Zira çocuğumun boynunda, akciğerinde, akciğerinin
altında ve makatında kistler büyümeye devam ediyordu. Boynundan akciğerinin
altına kadar açılıp kistlerin alınması gerektiği için tabip bunu çocuğun
kaldıramayacağını düşündü ve bunun için meydana getirecek pek bir şey olmadığını söylemiş oldu.
Bunun üstüne, eşim araştırma hayata geçirmeye başladı. Sonrasında kendi ülkemizdeki bir
sıhhat kurumuyla görüştük. Sıhhat kurumu bizlere Türkiye’de bu mevzuda başarıya ulaşmış
cerrahlar bulunduğunu söylemiş oldu. Sonrasında da Murat Hoca ile irtibata geçtik.
“Çocuğumun yaşamını kurtardılar”
Murat Hoca ameliyat sürecinin iyi mi olacağı mevzusunda biçim
ile bilgilendirme yapmış oldu. Görüşmelerimiz sonrasında derhal vize işlemlerine
başvurduk. Olabildiğince süratli bir halde Türkiye’ye geldik. Geldiğimiz ilk
gün hoca ile görüştük. Sonrasında da ameliyat için planlar yapılmış oldu. Çocuğumun
ameliyatı başarıya ulaşmış bir halde gerçekleştirildi. Çocuğum şu anda oldukça sıhhatli
görünüyor. Türk doktorlarına bilhassa Murat Hoca’ya ve ameliyatı gerçekleştiren
ekip arkadaşlarına, Ferhat Hoca’ya oldukça teşekkürlerimi iletiyorum. Onlara oldukça
minnettarım. Çocuğumun yaşamını kurtardılar.
“Buraya geldik ve çocuğumun yaşamı kurtuldu”
Anne Radia Bessalem, Türkiye’ye ulaşmadan önce çocuğunun
sıhhat durumunun oldukça fena bulunduğunu ve nefes alırken büyük bir efor sarf
ettiğini söyleyerek, “Buradaki doktorlara ve tüm çalışanlara oldukça teşekkür
ediyorum. Buraya geldik ve çocuğumun yaşamı kurtuldu. Vatanımızda yapabilecek bir
şey olmadığını söylediler. Şu anda çocuğum oldukça sıhhatli. Tanrı’a şükürler
olsun.” dedi.
“Bu operasyonlar ve vakalar dünyada ender olarak görünen
vakalardır”
Amir’in ameliyatını gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Op. Dr. Murat Çakar ise şu ifadeleri kullandı:
“Amir bizlere ulaştığında 7 aylıktı. Cezayir’de meydana getirilen
tetkiklerde sol akciğerini tamamen kaplayan bir kitleden bahsediliyordu.
Oradaki teşhis akciğer tümörü şeklindeydi. Biz burada kendi tahlillerimizi ve
tetkiklerimizi yaptık. Amir’de oldukça azca rastlanan sol akciğeri tamamen kaplayan,
hatta boyuna kadar uzanım gösteren bir lenfanijom doğrusu lenf sisteminden
kaynaklı bir tümörü bulunduğunu tespit ettik. Bu operasyonlar ve vakalar dünyada
ender olarak görünen vakalardır.
“Kitleyi çıkarmasaydık yaşama şansı kalmayacaktı”
Biz lüzumlu
hazırlıklarımızı yaptık. Burada Doç. Dr. Melih Akın ile beraber operasyonu
planladık. Operasyon oldukça başarıya ulaşmış geçti. Boyundaki, sol akciğerdeki ve göğüs
kafesi kitleyi başarıya ulaşmış bir halde çıkardık. Sonrasında da hastamızı sıhhatli
bir halde ülkesine yollayacağız. Hasta ameliyat olmasaydı şu şekilde bir sorun
olurdu; bu akciğerdeki kitle, artık kalbine de bası yapıyordu. Göğüs kafesinin
içinde bulunan büyük damarlara kadar bası yapıyordu. 7 ay aslına bakarsan artık iyice
ilerlemiş bir süredir. Bazı kalp kaynaklı problemler de yavaş yavaş gelişmeye
başlamıştı. Kitleyi çıkarmasaydık yaşama şansı kalmayacaktı.”
“Bu kadar ufak bir çocukta ameliyatı başarılıyla
neticelendirdik”
Çocuk Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Melih Akın da ameliyat
sürecini şu şekilde aktardı:
“Hastamız bizlere ulaştığında göğüs bölgesini dolduran devasa
bir kitlesi vardı. Boynunda da bir kitlesi mevcuttu. Bu devasa kitle akciğer
gelişimine izin vermiyordu. Hem de uzunluğunda yer edinen toplardamarlarda bir
baloncuk mevcuttu. Hastanın ameliyatı zor oldu. Hem de bu kitle bir
oranda enfekte olduğundan de oldukça sertti, genel anlamda bu şekilde sert kitleler
görmeyiz. Kitleyi çıkarttıktan sonrasında gördük ki hastanın bir akciğeri var. Sol
akciğer iki lobludur ve iki akciğer lobu da gelişmiş. Bu ameliyattan sonrasında
hastamızda sütümsü sıvı dediğimiz bir durum gelişti. Göğüs bölgesinde meydana getirilen
ameliyatları sonrasında genel anlamda bu durumu görürüz. Sonrasında biz bu evladı ikinci
kez ameliyat edip bu lenfatik damarları kapatmak zorunda kaldık. Bu kadar ufak
bir çocukta ameliyatı başarılıyla neticelendirdik. İlk ameliyat ortalama 6
saat, ikinci ameliyat ise 4 saat sürdü. Sonucunda evladımız anevrizmasından,
kitlesinden ve sütümsü sıvı dediğimiz klinik tablodan kurtuldu. Genel durumu
iyi. Hastamız tek akciğerle yönetim etmişti. Şu anda öteki akciğerinin de
gelişmesini bekliyoruz. Onun için fizyoterapi yapılıyor. Tedaviler uyguluyoruz.”
“Oldukca büyük operasyonlar geçirdi”
Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ferhat Sarı, Amir’in
iki ayrı operasyon sonrası iki kere çocuk yoğun bakıma alındığını söyleyerek şu
sözleri kaydetti:
“Her ikisinde de entübe haldeydi. Kanama kontrolü,
enfeksiyon ve beslenme kontrolü benzer biçimde bu kadar ufak bir hastada bu süreci
yönetmenin oldukça zor olacağını tahmin ediyorduk. Bu sürecin sonunda ufak
bebeğimizi tamamen oda havasında solur ve oksijenden kurtulmuş bir halde yoğun
bakımdan taburcu etmeyi başardık. İki yatışta toplam 20 gün misafirimiz oldu.
Oldukca büyük operasyonlar geçirdi, iki operasyon da başarıya ulaşmış bir halde geçti.”
