AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş canlı yayında yanıtladı! Partilerin kendi listesiyle seçime girmesi ‘yitirme riski’ oluşturur mu? – Haber Gönder

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Önemli olan, partilerin açıkça milletin önünde ortaya koyduğu iradedir. Cumhur İttifakı’na dahil olan AK Parti, MHP, Tekrardan Refah ve Büyük Birlik Partisi, kendi kimlik ve listeleriyle seçime girecek fakat ortak bir istikamette yürüyüşlerine devam edeceklerdir.” dedi.

Kurtulmuş, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayarak değerlendirmelerde bulunmuş oldu.

Milletvekili aday listelerinin hazırlanmasında yoğun bir mesai harcandığını belirten Kurtulmuş, “Hem kamuoyu anketleri yapılmış oldu hem de alt kurullarda mülakatlar yapılarak tüm aday talibi arkadaşlarla görüşüldü. Halkta karşılığı olan, en güçlü adayların belirlenmesi için oldukca ince bir halde emek harcamalar yapılmış oldu. Son rötuşlar yapılmaya başlandı, AK Parti olarak hafta sonu sıralaması Yüksek Seçim Kuruluna teslim edeceğiz.” diye konuştu.

Tüm adaylara ve siyasal partilere başarılar dileyen Kurtulmuş, Türkiye’nin demokratik seviyesi yüksek, güvenli ve rahat bir seçim kampanyasıyla 14 Mayıs’ta sonucu vereceğini hatırlattı.

AK Parti heyetinin DSP’yi ziyaretine ilişkin bir sual üstüne Kurtulmuş, “Sonucunda DSP’nin kendi kararını vermesi lazım ondan sonrasında işin formülü bulunur. Teklif kabul edilirse AK Parti listelerinden seçime girmeleri açıktır.” dedi.

Cumhur İttifakı olarak çalışmaların başından beri ilkeli bir politika izlediklerini söyleyen Kurtulmuş, şöyleki devam etti:

“AK Parti ve MHP senelerdir Cumhur İttifakı’nı yürütüyor. Burada herhangi bir halde bir koltuk pazarlığı, ‘ben şurada olacağım, sen şurada olacaksın’ pazarlığı asla yapılmadı. Bir ihtimal Millet İttifakı ile en temel farklılık burasıdır. İlke bazlı bir ittifak ortaya çıktı ve biz bu ittifakı hiçbir vakit bir koalisyon şeklinde görmedik. Ilkin 2 partiyken Tekrardan Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi de bu Cumhur İttifakı’nın şemsiyesinin altına girdiler. Her birisi kendi aday listesiyle çıkacaklar fakat bizi bir araya getiren ortak hedef var, o da ‘Tekrardan Kuvvetli, Büyük Türkiye’ ideali çevresinde yürümektir.”

“KAMPANYAYI DA ÇOK GÜZEL BİR ŞEKİLDE GÖTÜRECEĞİZ”

Kurtulmuş, Türkiye Yüzyılı vizyonuna inanan partilerin ortak bir hedefte buluştuğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Doğal ki ittifaka katılan 4 partinin ayrı siyasal kimliği vardı, kimlikleriyle, siyasal varlıklarıyla ve kurum kültürleriyle var olmaya devam edeceklerdir. Bununla beraber da bu seçim kampanyasında bilhassa Cumhurbaşkanımıza, Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek olmak için bu ittifakın altında toplanmış olduk. Bununla beraber Türkiye genelinde, tüm partilerin bir ittifak halinde gireceğimiz bir seçim olacak. Burada bir pazarlık, ‘sana şu kadar, bana bu kadar, sana şurası, bana burası.’ değil burada ‘Tekrardan Kuvvetli Büyük Türkiye’ istikametinde yürümek ve Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını inşallah 14 Mayıs’ta sonuna kadar açacak millet iradesini kazanabilmektir.”

MHP’nin aday listelerine ilişkin bazı kulis detayları olduğu sorusuna Kurtulmuş, “Doğal her seçim sürecinde kulis bilgilerinin ortaya çıkması, olan olmayan birçok mevzunun gündeme gelmesi, tartışılması son aşama doğaldır. Burada önemli olan partilerin açıkça, milletin önünde ortaya koyduğu iradedir. Cumhur İttifakı’na dahil olan AK Parti, MHP, Tekrardan Refah ve Büyük Birlik Partisi, kendi kimlik ve listeleriyle seçime girecek fakat söylediğim şeklinde ortak bir istikamette yürüyüşlerine devam edeceklerdir. Dolayısıyla ‘kulislerde şu konuşuldu, bu konuşuldu.’ bunların hiçbir önemi yoktur. Tanrı’ın izniyle kampanyayı da oldukca güzel bir halde götüreceğiz. Birlikte, dayanışma içinde, ortak hedeflere yürüyerek yolumuza devam edeceğiz.” yanıtını verdi.

Partilerin kendi listesiyle seçime girmesinin “yitirme riski” oluşturup oluşturmadığı şeklindeki sual üstüne Kurtulmuş, şunları söylemiş oldu:

“Bir kere Cumhur İttifakı olarak kazanacağımıza yürekten inanıyoruz. Milletin de 14 Mayıs’ta Sayın Cumhurbaşkanımızı tekrardan cumhurbaşkanı seçeceğini ve Cumhur İttifakı’nın da toplamda parlamentoda çoğunluğu elde edecek bir sayıya ulaşacağına inanıyoruz. Dolayısıyla yalnız AK Parti olarak değil, ittifakın öteki partileri de bu inançla çalışmalarına devam ediyoruz. İnşallah 15 Mayıs’ta Türkiye Büyük Millet Meclisinin çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda olacak.”

“TBMM’NİN EN GENÇ GRUBU, AK PARTİ GRUBU OLACAKTIR”

Numan Kurtulmuş, önceki seçimlerde AK Parti listelerinde değişimler olduğu ve 14 Mayıs’ta da aynı stratejinin seyredilip izlenmeyeceği mevzusunda, şunları kaydetti:

“AK Parti, şimdiye kadar Türk siyasetinde kendi içinde yenileşmeyi ve gençleşmeyi sağlayabilen en mühim partilerin başlangıcında geliyor. Tüm seçim dönemlerinde listeleri büyük oranda yenilenmiştir. Bu seçim kampanyasında da bilhassa 3 dönem kuralının işletilmesiyle beraber listelerde mühim bir yenileme ve gençleşme imkanı ortaya çıkmış oldu. Onlarca, yüzlerce alternatif arasından, kılı kırk yararak en iyi ve en kuvvetli adayların ortaya çıkabilmesi için çaba sarf edildi. Şunu oldukca rahat söyleyebilirim, adlar ve kimlikler üstünde durmadan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin en genç grubu, AK Parti grubu olacaktır. Bunu oldukca net söylerim, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hanım temsilinin en fazla olduğu siyasal parti de AK Parti olacaktır. Ek olarak her meslek grubundan, her değişik toplumsal kesimden oldukca sayıda kişinin AK Parti’de yer bulacağını görüyoruz. Dolayısıyla oldukca dinamik, kuvvetli ve Türkiye’yi temsil eden, halkın beklentilerine karşılık veren bir listenin ortaya çıkacağını umut ediyoruz. Bu listeden de parlamentoya oldukca mühim bir yansıma olacak.”

“SADECE 300-400 MİLLETVEKİLİ ÜZERİNDEN SİYASETE BAKMANIN DOĞRU OLMADIĞI KANAATİNDEYİM”

Üç dönem kuralında bir esnetme yada kural dışı olup olmayacağı sorusuna Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:

“Önemli olan kuralın ortaya konulmasıydı. Politika yalnız milletvekilliği olarak meydana getirilen bir iş değil. AK Parti, Türkiye’nin en büyük partisi. Şu demek oluyor ki yüzde 50’lik iktidar grubunun içinde yer ediniyor ve bu pastanın en büyük oranı AK Parti’ye ilişkin. Geçmiş seçimlerde yüzde 49 maksimum oy almış olduğu seçimi hatırlıyoruz, 1 Kasım seçimlerinde. Şimdiye kadar bir kez olsun AK Parti’ye oy vermiş olan yurttaşlarımızın oranı yüzde 63. Bu AK Parti’nin çok büyük bir gücü bulunduğunu ortaya koyuyor. Şunu söylemek isterim, belli sayıda Meclis grubunuz olacak, ne kadar milletvekili çıkaracaksanız. Politika yalnız 300-350 milletvekilinden ibaret bir şey değil ki. Parti teşkilatlarımız var, belediye meclislerimiz var, bakanlıklarımız var, üst düzey bürokraside vazife alacak arkadaşlara gerekseme var. Dolayısıyla bu kadar yetişmiş bir kadro, bu kadar dinamik bir siyasal kadronun Türkiye’nin her alanında gereksinim duyulan oldukca sayıda kendi bünyesinde barındırması Türkiye için de bir şanstır. AK Parti için de büyük bir değişiklik ve devinim imkanıdır. Dolayısıyla yalnız 300-400 milletvekili üstünden siyasete bakmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Kaldı ki milletvekili bir meslek değil milletvekilliği, millete hizmet edilecek alanlardan birisidir.”

“BAŞKALARININ NE SÖYLEDİĞİ BİZİ İLGİLENDİRMEZ”

Kurtulmuş, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı talibi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, emekliye bayram ikramiyesini 8 bin 500 liraya, asgari ücretle eşitleme vaadine ilişkin şunları kaydetti:

“Başkalarının ne söylediği bizi ilgilendirmez. İktidarda herhangi bir tecrübesi olmamış, herhangi bir halde ülkeyi yönetmemiş hatta ve hatta hangi iktisat programıyla yöneteceğine dahi tespit etmemiş olan bir adaydan bahsediyoruz. Neoliberal tezleri mi destekleyecekler, kamunun kuvvetli olduğu bir ekonomiyi mi destekleyecekler? Kendi içlerinde 50 değişik fikrin olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu söyledikleri şeyler, bunların kaynakları, hangi rasyonalite içinde, iktisat programlarının nerelerine oturtturuyorlar bu tarz şeyleri bilmiyoruz. Tüm söyleyeceğimiz şeyleri hakkaten rasyonel, gerçekleştirilebilir, geçmiş dönemde de çoğunu gerçekleştirdiğimiz meseleleri söyleyip gündeme getiriyoruz.”

“ULUSLARARASI CAMİA İKİYÜZLÜLÜĞÜNÜ BIRAKMAK ZORUNDADIR”

İsrail’in Gazze’ye başlatmış olduğu hava saldırısına ilişkin Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Maalesef İsrail bu saldırganlığını her ramazanda yapıyor. Genel bir sebebi var. İsrail bilhassa İslam dünyasını bu kadar bölük pörçük, parçalı bir vaziyette bulmuşken kendi nihai amacını gerçekleştirmek için düğmeye basmış vaziyette. Nedir nihai amacı? Nil’den Fırat’a kadar olan coğrafyada büyük İsrail’i kurabilmek. Dolayısıyla İsrail’i saldırganlaştıran bu şekilde bir siyaset var. Her yıl bunu yapıyorlar, bu yıl hususi olarak buna ilave bir ikinci unsur de şu; kendi iç çatışmaları, siyasal mücadeleleri o denli yüksek bir noktaya geldi ki Netanyahu Hükümeti içeride kendisine karşı baskıları denetim edebilmek için ilkin Batı Şeria’da, peşinden Gazze’de, Filistinlilere karşı bu saldırgan, iğrenç, vahşice tutumunu ortaya koymaya başladı, Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Artık sözün de bittiği yerdeyiz.

Tarihsel tecrübemizle görüyoruz ki yüzlerce Birleşmiş Milletler sonucu var. İsrail’i istediğin kadar kına, adam ‘ya Rabbi şükür’ deyip yoluna devam ediyor. Zira bir hedefi var ve bu hedefine oldukca yaklaştığını düşünüyor Siyonist rejim. Dolayısıyla burada yapılması ihtiyaç duyulan, internasyonal topluluk ikiyüzlülüğünü bırakmak zorundadır. İsrail’e karşı üzülerek ifade ediyorum internasyonal topluluk ikiyüzlü davranmaktadır. ‘Vah vah, tüh tüh’ deyip ortaya koydukları tavırlarla İsrail’in sırtını sıvazlamaktadırlar fakat daha acısı İslam dünyası içindir. Şu demek oluyor ki İsrail’in çevresinde halkları Müslüman olan ülke var. Bu ülkelerden ortak bir siyasal tavır, net, ‘Dost biz senin bunu yapmana müsaade etmeyeceğiz’, bu ortak siyasal tavır maalesef ortaya çıkamıyor.”

(AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Erdoğan iftar sonrası Roman vatandaşlara seslendi

Depremzedelere kira şoku, yüzde 200 arttı! Acılı ailenin sözleri yürek burktu: Hayatımda ilk kez taksiye…

DSP’den seçim sonucu! Erdoğan’a desteklerini açıkladılar