Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anneler Günü’nde İbrahim Sadri’nin seslendirdiği, sözleri Sadri’ye ilişik olan “Hoşça Kal Anne” şiirini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mayıs Anneler Günü dolayısıyla bildiri yayınladı.
Erdoğan, mesajına, “Sevgi, emek, fedakârlık, acıma benzer biçimde yüce hasletlerin sembolü olan annelerimizin, Anneler Günü’nü kutlama ediyorum.” ifadesiyle başladı.
“Annelerimiz sevecen bir sığınaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, annelere kıymeti ‘cennetin annelerin ayakları altında bulunduğunu’ belirterek gösteren bir medeniyetin mensupları olarak, annelerin sevecen bir sığınak bulunduğunu altını çizdi.
“Saygı ve sevgiyi noksan etmemeliyiz”
Günlük yaşam mücadelesi içinde annelerin hayır dualarının, en mühim güç kaynaklarından biri bulunduğunun asla unutulmaması icap ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Layık oldukları saygı ve sevgiyi onlardan noksan etmemeliyiz.” dedi.
Erdoğan, mesajının devamında şunları söylemiş oldu:
“Her daim hürmetlerin en büyüğünü hak eden…”
“Başımızın tacı annelerimizden dileğimiz de evlatlarının, ülkemizin, milletimizin üstünden hayır dualarını ve emeklerini noksan etmemeleridir.
Her daim hürmetlerin en büyüğünü hak eden, ömürlerini ailelerine vakfeden annelerimizin, Anneler Günü’nü kutluyor; ahirete irtihal etmiş tüm annelerimizi dualarla ve minnetle yâd ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Anneler Günü mesajı VİDEO
Annesini ve şehit annelerini duygusal şiirle andı
Öte taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anneler Günü’ne ilişkin Twitter’dan bir paylaşım yapmış oldu.
Erdoğan, İbrahim Sadri’nin seslendirdiği, sözleri Sadri’ye ilişik “Hoşça Kal Anne” şiirinin yer almış olduğu videoyu da paylaştı.
Videoda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, anası Tenzile Erdoğan ve şehit anneleriyle çektirmiş olduğu fotoğraflar yer aldı.
İşte o şiir
“Ben seni ilk bildiğimde yağmur yağardı,
ilkin ellerime sonrasında gözlerime, evimize ve kalbimize.
Ben seni ilk bildiğimde anne demeyi öğrenmiştim dünyanın tüm kelimelerinden ilkin…
Kim bilir kim bilir birazcık sevinirsin ben sana anne diyince diye…
Bırakıp gittiğinde sen,
yalnızlık denen şeyin asla kımıldamadan iyi mi sardığını öğrendim herşeyimi.
Ben seni ilk bildiğimde asla gitmicekmişsin benzer biçimde bildim o şekilde kabul ettim direnmeyi, kavgayı. o şekilde kabul ettim.
Elini öperdim düzelirdi dünyam. erik ağaclarım çiçeğe dururdu.
Süt liman olurdu ruhumun denizleri.
Gözlerini gözlerime sürerdin, su içer benzer biçimde inerdi yangını kalbimin…
Şundan dolayı ben seni ilk bildiğimde asla gitmicekmişsin benzer biçimde bildim ve gittiğinde sensizlikti benim ilk kıyametim..
Hoşçakal… Anne…”